YAZAR

Ana Sayfa Siir Dinletisi Roman Siir Kitaplari Mektuplar ve Siirler Ask ve Sonuclari Cocuklara Masallar Blog

O. Harun Deniz takma adıyla yazılmış kitap, şiir, denemeler ve çocuk masalları Oğuz Gölçik gerçek ismine aittir.

E-mail:

oguz_golcik@hotmail.com

  

Msn:

Oguz_golcik@mynet.com

Merhaba!
Bizler toplumun gözünde gerçekçi,duygusal, serseri,araştırmacı, hayalperest, ayyaş, tembel, başarılı başarısız bir çok tanımlara hedef insan topluluğuyuz.En güzel yanımız,o güzel zengin,köklü edebi Türkçe yi kullanma tanıtma,yayma ve uygulama tarafımız.Yani edebimiz edebiyatımız.Konuları ele alırken, duygularımızı ifade ederken,hep bu zenginliğimizi öne çıkarırız.Bunun içindir ki her ne şekilde ve tarzda olursa olsun,edebi yazımın dışına çıkılmadığı sürece,yazanlara arka çıkanlara ufuklar açanlara da yazalım.
Bütün yazımlarımız şiir tadında olsun.
Yazdıklarımız ve okuduklarımız,bizleri bir arada tutan yaşadıklarımız değil mi?
Bu cennet vatanın o güzel dilini,o dilin anlatımını ve sorumluluğunu hoyratça kullanmayalım.Ben şahsım adına yazdıklarımdan bir paye beklemiyorum.yazarken mutlu oluyorum,yazdıkça kendimi tanıyorum,insanları tanıyorum,hayatın ve ülkemin şifrelerini çözüyorum.
Yazdıklarımı paylaşabilmek ve beğeni alması, gururumu okşuyor,yazım zenginliğimi geliştiriyor.Aldığım keyfi yazarak iade etmeye özen gösteriyorum.
Yıllar boyudur bir şeyler karalarım, yayınlanır yayınlanmaz. Romanlar, şiirler, hikayeler, masallar durmaksızın yazarım.Sevinirim üzülürüm, aşık olurum, hastalanırım, beni bir şey durduramaz.Biliyor musunuz? Bazen yazarken üşürüm titrerim parçalanırım. Ne zaman mı?Bu canım vatanın ve bayrağın içinde barındırıp, ona can veren,yurt veren,döl vermesine döşek hazırlayan kutsallığına riya eden hainlerin aldıkları canları yazarken ağlarım.Ağlarımda onların geleceklerine de ağlarım.Bilirim ki uğruna dökülecek kanlarımız,yüreklerimizden pompalanırken, bu bayrak uğruna toprakla buluşmak için bedenimize isyan etmektedir.
Ve yine bilirim ki bir gün bedenimize söz geçiremezsek,boşalacak kanlarımızda çırpınarak boğulacaklar.BUNU BİLİRİM VE O ACINASI RİYAKARLARA İNSANA BENZEYEMEDİKLERİ İÇİN AĞLARIM İNSANLIK ADINA…Yazmak her şeyi barındırır içinde, iki şey çok çarpıcıdır.VATAN ve AŞK.
Ben her ikisiyim…


Oğuz Gölçik… (yazar)

AĞAÇLARIN SEVDASI

ŞAHİT !...Aşkımın şahidi yüreğim!...Senin şahidin nerede?...Aşkımın şahidi arzularım!...Senin şahidin nerede?...Aşkımın şahidi vefam!...Senin şahidin nerede?...Aşkımın şahidi ölümüm!...Senin şahidin nerede?...

 

Yayınlandığı adresler:yazarların mekanı - makale ve köşe yazıları - antoloji.com

 Yeni yetişen gençler aşk ve duygu yüklü beraberliklerin tadına varmaya çalışırken, gençliği yönlen-diren, onlara toplumun görsel değerlerini sunmaları gerekenler, reytinglere ve reklam gelirlerine gençlerin geleceklerini pazarlamaktadırlar.
Bu da aşkın, sevginin planlı, programlı olarak ya-tırımcılar tarafından pazarlanması anlamına gelmektedir. Galiba en tehlikeli çıkarcılıkta bu olmalı diye düşünüyorum.
Medeni modern olmak kendini iyi yetiştirmekten, toplum değerlerini egale etmemekten ve kız yada er-kek arkadaşınıza gerçekten seviyeli, anlayışlı, nazik olmaktan geçer.
Aşkı yaşarken sadece iki insan vardır. Özeli onlara aittir. Geneli herkesi ilgilendirir.
Gerçek aşkı iki tarafta yaşıyorsa bir müddet mantık aramamak gerekir. Her iki tarafta olağanüstü özveride bulunacaklardır.
Ancak bir süre sonra taraflardan biri, kolay yaşam için en yatkın olanı, çevresi tarafından şımartılıyor ise, önce o yan çizecek ve hayatının aşık olduktan sonra sıradanlaştığından şikayete başlayacaktır.
Kısacası aşk onu sıkacaktır.
Doğru mudur aşktan sıkılmak?
Karşı tarafın duyguları ne olacaktır.İnsan olarak dürüst olmak aşkta ne anlama gelir.Ne kadar yazıp, çizilse, anlatılsa bile, o esnada hiçbir tavsiyenin faydası olmayacaktır. Bir taraf evet seni seviyorum, sana aşığım ama seninle yapamıyorum diyorsa, yapılacak bir şey kalmamıştır. Onun içindir ki birlikteliklerde çok fazla özveri, büyük üzüntü ve pişmanlıklara neden olacaktır.
Maalesef bunları yazan ben, aşık olduğumda bütün varlığımla kendimi, birlikte olduğum insana adapte ediyor, en küçük ilgisizlik ve riyada çok büyük üzüntüler çekiyorum. Adeta bütün tecrübeleri-me rağmen, yaşamla ilişkimi donduruyorum. Bu ko-nuda her acı çeken insan gibi ben de değişik metot-
lar deniyorum. Acımı azaltmak için benim buldu-
ğum metot, yazmak, yazmak, yazmak.
Şiir kitaplarım ve romanlarımda hep bu terk edili-
şi işledim. Bütün yazılarımı bunun üzerine kurguladım.
Zira hayatım boyunca etkilendiğim en önemli o-layları aşk konusunda yaşadım. Yazdıklarımın he-men hemen tamamına yakını, başımdan geçen olay-ları konu eder.
Ancak şimdiye kadar okuduğunuz satırlarda aş-
kın olumsuz taraflarını gördünüz. Şimdi biraz bu karanlık ve baskıcı atmosferden çıkıp, aşkın o do-yumsuz güzelliklerine dalalım.
Ellerinden tuttuğumda yeniden baharı yaşarım. Sen ellerimden tuttuğunda yüreğime bir kanal açılır ve içinden sen geçersin, ılık, ılık. Gözlerim nemlenir, kanım delice akmaya başlar. Aşkın coşkusunu yaşarım, şuursuzca saçlarına dokunduğumda. Gözlerim tel tel tarar onları dikkatlice. Kokusu kadınlığını çağrıştırır, bende. Sarıldığımda sana saatler durur, gece gündüz birbirine karışır. Ben bilerek esir ede-
rim kendimi sana. Çünkü ancak sana sarıldığımda yüreğim bir anlık durur. Yalnızca yüreğinin sesine kilitlenirim. Ya bir gün, işte sana geldim artık ayrılmak yok, dediğinde inan hiç şaşırmayacağım. Be-
ni sevdiğini biliyorum. Bir insanın coşkusunu, se-vincini, özlemini, korkularını paylaşabileceği, özellerin tamamını yaşayabileceği tek canlı aşık olduğu insandır. Ne mutlu, böyle beraberlikleri, güveni yaşayan insanlara. Ve bunu sürdürenlere.
Aşk çoğu zamanlar maalesef yaş, kültür, ırk ve
din gözetmiyor.
Doğruyu söylemek gerekirse gözetmesi iyi olurdu. Zira sipariş kabul etmeyen bir duygudur.
Aşklar ne kadar eşit koşullarda yaşanırsa, taraf-
lar birbirlerinden daha çabuk ve kolay emin olurlar. Ayrılıklarda daha mantıklı mazeretleri olur.
Aksi durumda karşınızda ki insanın gerçek niye-tini anlamakta zorluk çekebilirsiniz. Sizi hangi çı-karlarına alet etmek isterse o tarafa yönlendirip, yukarıda saydığım zıtlıklardan birini kesinlikle aşılmaz bir mecburiyet gibi gösterip, ortada bırakabilir. Kullanıldığınızla kalırsınız.
Aşkın bu yüzü kullanılmanın en acı tarafıdır. Kullanana gerçek ismini, kısmet olursa bundan son-ra yazacağım kitapta koyacağım.
Zengin kimselerin bir takım ihtiyaçlarını karşıla-mak sözleşmesi ile ya da heveslerini isteklerini sö-züm ona hayallerini satın aldıkları birliktelikler vardır. Bunlara sıkça rastlamaktayız.
Genellikle kızın kültürü, sosyal durumu uygun olmadığı halde yalnızca görüntüsüne güvenerek, rahat yaşama ulaşma isteği, onu ya bir para babasının sex kölesi, yada gecelik zenginlerin günlük tatlısı haline getirmesi kaçınılmazdır. Bu tip ilişkilerin aşkla ilgisi sex yapmaktan ileri gitmez. Kısacası tamamen çıkarlar üzerine kurulmuş birlikteliktir.
Varlıklı biri ile, gelir seviyesi, kültürü ve sosyal durumu kısıtlı biri aşk yaşayamaz mı tabii ki yaşarlar.
Çıkarlar beyinlerinde davul çalmıyor, yürekleri birbirlerine denk düşmüşse pekala olabilir.
Kendini rüzgara bırakanları da yazmadan geçe-meyeceğim.
Bulundukları her ortamda kendilerine bir aşık edinirler, ortamı değiştirir değiştirmez, aşıklarını
bir anda ortada bırakırlar. Çok duygulu sevecen iyi niyetli gibi görünürler, sanırsınız ki size ayrılamaz şekilde bağlanırlar.
Bunları anlamak çok zor değildir. Kaç okul değiştirdiyse, o kadar aşığı olmuş, kaç ev, kaç iş değiştirdiyse hepsinde farklı tecrübeler yaşamıştır. Mutlaka sizde onun ortamında yeni bulunmuşsu-nuzdur.
Birkaç hafta önceyi araştırırsanız, öyle çok bulunmaz biri olmadığınızı anlayacaksınızdır.
Evlilik, genellikle çıkarların çatışmadığı, ekono-mik durumunuzdan, eğitim, din, kültür ve fizik gi-
bi eşit durumlarda olması gerekmektedir.
Gizli yaşanan aşkların sebepleri burada sayamayacağımız kadar çoktur.
Örnek vermek gerekirse taraflardan birinin yada her iki tarafın evli olması. Taraflardan birinin statüsünün aleniyete kapalı olması. Sizi ailesine tanıştırmak için ailesinin veya kendisinin hayallerine uymadığı için, tercih hakkını gizlilikten yana kullanması durumu.
Bu tip birlikteliklerde doğan aşklar fazla uzun ömürlü olmayacağı gibi ayrılıklarında da büyük acı-
lar verebilir. Böyle bir aşk yaşıyor iseniz (evliliği olanlar hariç) mutlaka ortaya çıkmalı ve sonuçları göğüslemelisiniz. Yoksa siz beş para etmez bir aşıksınızdır.
Yine de derim ki gerçek bir aşk yaşıyorsanız mutluluktan çok acıya da alışmışsınızdır. Olsun bir ömrün aşk acısını birlikte alınacak birkaç dakikalık nefesle unutabilirsiniz.
Ve inanın o birkaç dakikalık mutluluk bir ömre değer. Tabii değecek aşığı bulmuş iseniz. Çoğumuz aşkı yaşarken değil de daha sonraki zamanlarda iş işten geçince değerlerini anlarız. Daha sonraki yıllarda onunla mutlu olabilmek varken vazgeçip, başka biriyle mutluluğu denemiş olmanın geri dönül-
mez yürek kanamalarının içinde boğulup yok olu-
ruz.
Ne yaparsınız bilmem nasıl yaparsanız yapın gerçekten aşık iseniz aşkınızı yaşayın Sizin hayatınızı yanlış bir şey yapıp aşkı-nızı.başkalarının yaşamasına izin vermeyin. Bu arada aşkınızı
yaşayın diyorum, yaşayamayın demedim
  

Bu yazı yazarlar.com makale sayfasında yayınlanmıştır

DÜŞLERİMDE DÖNÜYORSUN

Diğer sitemiz:

roman-siir-kitaplar.tr.gg

Name:
Email:
Where are
you from:
Comments:
Yorumlarýnýz

Type this 4 to 6 character security code into this box. (This code prevents automated programs from adding entries to the guestbook.)